《 Boğaziçi Üniversitesi》

. Sıralama için U.S. News analistleri, öğrencilerden ve öğretim üyelerinden gelen yayın sayısı, kalitesi ve uluslararası araştırma iş birliğini değerlendirdi.

13 farklı değişken üzerinden ve 86 ülkeden yaklaşık 1500 okulun verileri analiz edildi. İlk 20 sırada sadece ABD, Kanada ve İngiltere’den üniversitelerin bulunduğu listede zirveyi Harvard Üniversitesi aldı.

Türkiye’den ilk 200’e giren tek kurum Boğaziçi Üniversitesi oldu. Boğaziçi Üniversitesi, Asya kıtasında en iyi 24’üncü üniversite olurken dünya genelinde 197’inci sırada yer aldı.

U.S. News en iyi üniversiteler listesinde ilk 500’e ise ülkemizden   Orta Doğu Teknik Üniversitesi 453'üncü ve İstanbul Teknik Üniversitesi 486'ncı sırada yer aldı.

U.S. NEWS  sadece yayın sayısını değil, yayın kalitesini de değerlendiriyorlar. Bu nedenle bazı alanlarda örneğin fizik alanında
《Boğaziçi Üniversitesi》nin
 sıralaması  daha da yüksek, her yıl dünyada ilk 60 üniversite arasında yer alıyor.

Ülkemizin  guzide  akademik kurumu hakkında  o kadar çok 《 gurur verici》 yazı yazılabilir ki.

Yazıma kisa bir karşılaştırma  ile başlamak istedim.

Boğaziçi Üniversitesi gibi dünya çapında saygınlığı olan bir üniversitemizin  BILIM SEL Başarılarını gündeme taşımak yerine kapısına vurulan kelepçe ile anılması  üzüntü  vericidir.

Bilim, olguların gerçek  nedenini sorgular, olup bitenlerin neden ve niçinini araştırır ve bu araştırmanın sonuçlarını açıklar.
Bu nedenle bilim, olguların neden ve nasılını anlasilabilirlik  sağladığı  ölçüde  bilim olma özelliğini kazanır ve kendisine saygı duyulmasını sağlar.

Üniversiteler;yapmış oldukları dersler, laboratuvar çalışmaları, araştırmalar, yayınlar ve konferanslarla ülkede olup bitenleri  anlamamızı/ anlaşılmasını  amaçlayan Akademik kurumlardır.

Üniversiteler  gerçeklerin ve bilimsel bilginin sesidir. 
Bu nedenle   bağımsız bir şekilde özgür ve özerk bir ortamda üretim yapmaları zorunludur.Özgür olmayan üniversitelerden bilim üretmeleri beklenemez.

Boğaziçi Üniversitesine bugüne kadar hiç yapılmayan bir şekilde dışarıdan bir rektör atamasının yapılması, bir kez daha Akademik özgürlüğü ve özerklik konusunu gündeme getirmiştir. Ayrıca bu  atamanın, Boğaziçi Üniversitesinin kurumsal kültürünü yok edeceğide  açıktır. Bu nedenle öğrencilerin ve ögretim üyelerinin bu atamaya karşı çıkmaları en doğal haklarıdır.

Öğretim üyelerinin ve öğrenci temsilcilerinin istemleri dışında yapılan rektör atanması,üniversiteyi ortaokul ve lise seviyesine indirgemistir.
Bu durum bilime ve özgür düşünceye kelepçe vurmaktır...
Üniversitelerin Akademik özerkliği yok edilerek insanı sadece üreten ve tüketen bir makinaya dönüştürmesi kabul edilemez...Filiz GÖKCE: İnşaat Mühendisi..