Alibeyköy Namık Kemal Caddesi'nde aynı dükkânda 40 yıldır yorgan diken Ölmez kardeşlerin bu meslekteki geçmişleri ise çok daha eskilere dayanıyor.
Kardeşi ile birlikte baba mesleği olan yorgancılığı seçtiklerini söyley
Bir zamanlar günlük yaşamın parçası sayılan ve çeyiz sandıklarının vazgeçilmezleri arasında bulunan “el emeği, göz nuru” yorganların yerini, artık makine üretimi ucuz ve hafif yorganlar aldı.
Doğanın en güzel çiçeklerinin motiflere dönüştürülmesiyle evlere giren el işi yorganların sayısı, makineyle üretime başlanmasının ardından her geçen gün azalıyor. Yorgancılık, yavaş yavaş kaybolan meslekler arasında yerini alıyor...
Uzun yıllar Eyüpsultan'da yaşayan ve burada esnaflık yapan Eyüpsultanlıların öykülerini paylaşan Eyüp Postası, "İçimizden Biri" köşesinde bu ay Eyüpsultan'ın en eski yorgancı ustalarından iki kardeşi Halil ve İbrahim Ölmez'i konuk etti.
Alibeyköy Namık Kemal Caddesi'nde aynı dükkânda 40 yıldır yorgan diken Ölmez kardeşlerin bu meslekteki geçmişleri ise çok daha eskilere dayanıyor.
Kardeşi ile birlikte baba mesleği olan yorgancılığı seçtiklerini söyleyen Halil Ölmez şöyle koşuyor;
“Babam daha yedi yaşındayken bu mesleğe başlamış. 1954 senesinde Alibeyköy'de ilk dükkanını açmış. Biz de kardeşimle birlikte babamın yaşlarında iğne ve ipliği elimize aldık, ortaokulu bitirdikten sonra ise tamamen kendimizi bu işe adadık.
Namık Kemal Caddesi üzerinde 70 yılı aşkın süredir bu işi yapıyoruz. Alibeyköy'de tarihi yorgancı diye kime sorsanız bizi gösterir”
“BİZLER SON YORGAN USTALARIYIZ”
Birçok meslek gibi yorgancılığın da gelişen teknoloji ile zamanın şartlarına yenik düştüğünü belirten yorgancı ustası şöyle devam ediyor;
“Bundan otuz-kırk sene önce yorgancılık çok popüler bir meslekti. O kadar gözdeydi ki Kapalıçarşı'da bir caddenin ismi Yorgancılar Caddesi'ydi. O zamanlar iş vardı ama geçinmek çok zordu.
Şimdi ise iş de yok para da yok. Yine de Allaha şükürler olsun kardeşimle birlikte bu iş sayesinde yıllardır geçinip gidiyoruz...
Şimdilerde herkes sentetik yorganları tercih ediyor. Kimse gelip de yün, pamuk yorgan diktirmiyor. Önceden her genç kızın çeyizinde bir tane de olsa bulunsun diye muhakkak yorgan diktirilirdi, şimdiki gençler bu yorganların kıymetini bilmiyor.
Zaten bu mesleği icra edecek yeni ustalar da yetişmediği için belki de 10 sene sonra bu meslek hiç olmayacak. Yorgancılık bizle bitiyor, bizler son yorgan ustalarıyız”
“YÜN YORGAN DAHA SAĞLIKLIDIR”
İnsan ömrünün yarısının yatakta yorgan altında geçtiğini, o yüzden yatak ve yorgan alırken dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Halil Usta şu ifadeleri kullanıyor;
“Bugün doktora bile gittiğinizde size pamuk ya da yün yorgan kullanmanızı tavsiye eder. Yün yorgan vücuttaki teri çeker, sabahları daha sağlıklı ve zinde kalkarsınız.
Şimdiki nesil silikon yorganları tercih ediyor ama daha 30 yaşına gelmeden romatizma ağrılarıyla uğraşmaya başlıyor”
“YORGANCILIK EMEK VE SABIR İSTER”
Yorgancılığın zor ve meşakkatli bir meslek olduğunu sözlerine ekleyen yorgancı ustası şunları söylüyor;
“Yorgancılık emek, sabır, yürek ve sanat aşkı ister. Pamuğu tarayacaksın, döşeyip çubuklayıp teyelleyeceksin.
Tezgâha atacaksın, model çizeceksin, bunlar hep emek ister. Ayrıca bu meslekte 50'sinden sonra ya bel ve boyun fıtığı olursunuz ya da tozdan dolayı akciğer kanseri”
ADRES: Alibeyköy Merkez Mah. Namık Kemal Cad. No: 76 Eyüpsultan – İst.
TEL: 0545 856 31 72
