Alucra’da kamu hizmetlerinde son yıllarda yaşanan daralma artık somut biçimde hissediliyor. Tapu Kadastro biriminin kapanması, Mal Müdürlüğü’nün yalnızca temsilci düzeyinde faaliyet göstermesi ve ilçe hastanesindeki yatak kapasitesinin 25’e düşmesi, ilçeyi hem bürokratik hem sosyoekonomik açıdan zorluyor.
Vatandaşlar, basit tapu ve mali işlemler için dahi Giresun’a gitmek zorunda kalırken artan ulaşım maliyetleri gündelik yaşamı baskılamaya başladı. Sağlık hizmetlerindeki kısıtlılık ise özellikle yaşlı nüfusu olumsuz etkiliyor.
Esnaftan Tepki: “Yönetim Sahada Yok”
İlçe esnaflarından Ali Yelek, yaşanan sürece kayıtsız kalınmamasını isteyerek şu soruyu gündeme taşıyor:
“Yönetici nerede, halk nerede?”
Yelek’in bu çıkışı, ilçede uzun süredir dile getirilen daha kapsamlı bir tartışmayı yeniden alevlendirdi: Yöneticilerin önemli bir kısmının ilçe dışında ikamet etmesi. Yerel sorunlarla yüz yüze gelmeyen bu yönetim anlayışının kamu hizmetlerine de yansıdığı iddia ediliyor.
İlçe sakinlerine göre, eskiden halkla iç içe olan yöneticilerin yerini bugün kapalı kapılar ardında çalışan, ilçede görünmeyen bir profil aldı. Bu durum, hizmet kalitesinin düşüşüyle birleşince tepkiler daha da belirginleşiyor.
İddialar: Kaynak Kullanımında Şeffaflık Tartışmaları
İlçe genelinde dile getirilen bir başka konu ise kamu kaynaklarının kullanımına dair iddialar. Köy yolları, mucur işleri ve çeşitli hizmet alımlarında şeffaflık eksikliği olduğu yönündeki söylentiler vatandaşlar arasında uzun süredir konuşuluyor. Ancak bu iddialarla ilgili resmi bir açıklama yapılmış değil.
Yaylalar Orman Statüsüne Alındı: GES Hazırlığı İddiası Köylüyü Tedirgin Etti
Babapınar ve Kemallı yaylalarının otlak statüsünden çıkarılarak orman statüsüne alınması, ardından bu bölgelerde Güneş Enerji Santrali kurulacağı yönündeki iddialar köylülerde soru işareti yarattı.
Kamuoyunda dillendirilen sorular net:
Köylü bu süreçten haberdar edildi mi?
Bu karar hangi gerekçeyle alındı?
Yaylaların geleceği konusunda yerelde bir istişare yapıldı mı?
Şu ana kadar bu sorulara net bir cevap veren yok.
Ekonomik Daralma Derinleşiyor: Esnaf Kepenk İndiriyor, Gençler İş Bekliyor
Alucra’da ekonomik hareketlilik azalırken, birçok esnaf kepenk kapatmak zorunda kaldı. Devlet kurumlarında personel eksikliği nedeniyle vatandaş işlemlerini tamamlamakta güçlük çekiyor. İl merkezine gitmek ise hem zaman hem maliyet açısından ciddi yük oluşturuyor.
Öte yandan, kamuya personel alımlarındaki eşitsizlik iddiaları gençler arasında moral bozukluğuna yol açıyor. “Akraba çemberi” şeklinde nitelenen bu yapı nedeniyle nitelikli gençlerin sistem dışı kaldığı düşünülüyor.
Sivil Toplum Sessiz: “Konuşmaktan Kaçınılıyor mu?”
Tüm bu sorunlara karşın muhalefet partileri, STK’lar ve esnaf odalarının sessiz kalması ilçe halkı arasında tartışma yaratıyor. Bu sessizlik “çekingenlik mi, yoksa konfor alanı mı?” sorusunu gündeme taşıyor.
“Bugün Susarsak Yarın Çok Geç Olabilir”
Alucra’nın kamu hizmetleri açısından yaşadığı gerileme, gelecekte geri dönülmesi zor kayıplara yol açabilir. Hizmetlerin azalması, nüfusun hızla göç etmesi ve ekonomik canlılığın kaybolması, ilçeyi yapısal bir çöküşün eşiğine getirebilir.
Halk arasında giderek daha sık duyulan cümle ise şu:
“Susuz kaldığınızda Alucra akla gelir… Ama o zaman çok geç olur.
Alucra’da işletme sahibi Ali Yelek’in muhalefet ve STK’lara yönelik yaptığı çağrıya ilişkin olarak, Alyöreder Başkanı Mümtaz Metinyurt şu açıklamada bulundu:
“Mal Müdürlüğü’nün kapanma sürecinde tepki gösteren ilk ve tek sivil toplum kuruluşu biz olduk. İlçemizin hakkını savunmak adına tüm STK’lara çağrıda bulunduk; ancak ne yazık ki çağrımız yeterli karşılığı bulmadı. Buna rağmen, Alucra’nın gidişatına ‘dur’ demek için tek başımıza da olsa sorumluluk aldık ve üzerimize düşeni yapmaya devam ediyoruz. Bu mücadele, kişi veya kurum ayrımı gözetmeden tamamen ilçemizin geleceği içindir. Aynı kararlılıkla çalışmayı sürdüreceğiz.”.
Haber:Yavuz Kayacık
