AŞK gelip geçici bir duygu, bir heves değildir. AŞK her insanın kendi dünyasında, kendini sorguladığında, özgüvenini, özsaygısını bulduğunda, mutluluğun, sevginin ve aşkın ta kendisi olduğunu farkeder. Bu hayat yolculuğunda kendini sevmek, kendine değer vermek, kendi özgüvenini yükselttiği an başlar bu ilahi yolculuğun anlamı. Dünyaya, insanlığa bakış açısı değişir. Her şey onun için güzel ve anlamlı görünür. Bir birlikteliği varsa bile her daim sevgiyle yaklaşır. Her sabah uyandığında AŞK ile uyanır.
Hayat sana istediğin ve olumlu baktığın sürece güzel fırsatlar sunacaktır. Olumsuz düşündüğün an olumsuzluklar seninle birlikte hayatına yön verecektir. O yüzden iyi düşün iyi olsun. Bir şeyin imkansız olduğuna inanırsanız aklınız bunun neden imkansız olduğunu size ispatlamak üzere çalışmaya başlar. Ama bir şeyi yapabileceğinizi inandığınizda, yada olumlu düşündüğünüz de, aklınız onu yapmak için çözümler bulma konusunda size yardım etmek için çalışmaya başlar. Ya da bir konuyu olumlu düşündüğün an zihniniz sizi mutluluğa doğru adım atmanız için çalışır.
En son ne zaman kendin için bir şeyler yaptın mesela; geçen ay? Geçen yıl? Belki çok daha önce, belkide hiç bir zaman...!!
Aslında ihtiyacın olan herşeye sahipsin. Sen kendi hayatını önemsemediğinde, hep etrafındaki insanları mutlu etmeye çalışırsın. Bütün enerjini çevrendeki insanlar için harcadığında kendi değerini kaybedersin. Sonrada neden ben mutlu olamıyorum düşüncesiyle zihnine hapsolmuş, kendini sevmeyi etrafına AŞK ile bakmayı unutursun. Bir insan sabah kahvaltıda ne yediğini unutması önemli değildir. Önemli olan, insanın niçin yaratıldığı ve bu dünyaya geliş amacının ne olduğudur. Hiç unutulmaması gereken, bizi yaratan Rabbimizi ebedi Ahireti unutmama konusunda özel çaba gerekiyor. Tabiricahizse hayatı önemsemediğimizde, nefis ile dünyalık yaşandığında, anlık lezzetlerin peşinden koşulduğunda, Nefisle ileriyi göremez düşünemez SEVGİ ve AŞK'ın var olduğuna inanamaz ve sonuç kendini unutmaktır. Unutma zaafımızın dünya ve ahirette hüsrana uğramasına sebep olmasıdır.
İnsanın ve kainatın yaradılmasındaki hikmeti, insanın cenabı hakkı tanıması onun emirlerine riayet edilmesi, şu kısacık hayatta edebi hayata hazırlanmalıdır. Kainat insana özel olarak hizmet ediyor, insan bunu farketmeli ve Allah'a yakın olup ilahi yolda AŞK ile itahat etmesidir.
Dünyaya Aşk ve Nefis ile bakmak arasında çok fark vardır. AŞK ile bakmak gerçek mutluluğunuzu keşfetmiş ilahi yolda yürüdüğümüzü farkederiz. NEFİS ile bakmak dünyevi zevkleri tadarak mutlu olduğunuzu zannedersiniz, oysa o bir anlık hevestir sonrasında yine karanlığın içindesinizdir.
Değişim; zaman ve istikrar ister. Kararlılıkla atılan tüm adımlar çok şeyi değiştirir. Bir Değişim başlatmak için önemli olan seçim yapmak plan yapmak ve harekete geçmektir. Bazen bir şeylerin değişmesini hepimiz istiyoruz ve içimizde bir yerlerde hissediyoruz lakin nereden başlayacağımı tam olarak bilemiyoruz. Aslında herşeyden önce zihinde neye odaklanırsan onu çoğaltır. Örneğin; şikayet etmeyi bırakıp şükretmeyi odaklanırsan, Yalnızlık korkusuyla endişelenmek yerine iç dünyamızda odaklanıp, kitap okumak, terapiye başlamak, eğitim almak, kurslara gitmek, spor yapmak, sosyal aktiviteleri çoğaltıp, yeni insanlarla tanışmak. Konfor alanımızda çıkıp, küçük riskler almak kendimize odaklanıp ya da sesizce oturup anda kalmayı, hiç bir şey yapmayıp zihnimizi dinlendirmek sevmeliyiz.
Sabahın ilk saatleri günün ritmini belirler, çok kıymetlidir ve gözardı edilmemelidir. Kendimize saygı duyup, kişisel sinırlarimiza özen göstermeliyiz.
Bazen "HAYIR" demek en güzel cevaptır. Bunu göstermekten çekinmeyip ruhumuzu,zihnimizi ve bedenimizi doğru kaynaklarla besleyip, etkileşim kurduğumuz içeriklere özen göstermeliyiz. Düzenli yapılan şeyler alışkanlık hale gelir ve alışkanlıklar hayatımızı kolaylaştırır...
RUMİ der ki; Kalbin okyanus büyüklüğünde, onun sırlı derinliklerinde kendini bul…
Gülen Gül Çöpoğlu
Yazar Şaiir
Aile Danışmanı