Harşit Vadisi Platformu Başkanı Elk Müh. Çınar Çetinkaya gündemlerindeki konularla ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Giresun ve Gümüşhane bölgemizde, bizlerin tespit ettiği birçok sorunlarımız vardır. Bu sorunları sürekli devlet hükümet, muhalefet, halk nezdinde gündeme getirmemize rağmen maalesef devlet ve hükümet tarafından olumlu bir yaklaşım görememiş bulunmaktayız. Devletimizden çare beklediğimiz bu sorunları bizlerin iyi bilmesine rağmen, bu sorunları bilmezlikten gelen, göz ardı eden, gündemine bilhassa almayan bölgemizin siyasi kişilerini de gayet iyi biliyor ve tanıyoruz.
Bizler bu bölgenin sakini değil, sahibiyiz. Sahip olduğumuz bu ata topraklarımızı torunlarımıza miras bırakacak olan kişileriz. Bizlerin de devlet ve hükümete söyleyecek çok sözümüz var. Bunları söyleyeceğiz, dertlendiğimiz konulara çareler arayacağız, çalmadık kapı bırakmayacağız.
Bizleri sadece bölgenin duyarsız sakinleri olarak görüp, yukarıdan bakanlar, kendilerini bölgemizin sahibi zannederek talep ve isteklerimizi dikkate almayanlar, dertlendiğimiz konulara sahip çıkmayanlar halkın gücü karşısında mutlaka dersini alacaklardır.
Gündemimizde 2 konumuz vardır.
Birincisi; 7 yıldır Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı masalarında bekleyen tasdikli İyileştirilmiş Tirebolu Torul Yolu Projesinin acilen hükümet Yatırım Planına alınmasıdır. “Deprem oldu paramız yok” gerekçesiyle bizlere ret cevabı veren bahane üreten siyasilere verdiğimiz mesaj, “Paranız yoksa bu projeyi alın koyun hükümetin yatırım planına, 1000 TL de ödenek koyun, önümüzde ki yıllar paranız olduğunda ihale edersiniz” dememize rağmen bizlere gülüp geçiyorlar. Yani bu yolun yapılması isteğinde samimi değiller. Ortada kasıt, maksat var ama maalesef dile getiremiyoruz.
İkinci konumuz, Vahşi Madenciliktir
Basit bir Tirebolu Torul yolunu yaptıramayanlar konu akçeli işlere gelince yoğun çalışmaya girişiyorlar. Vahşi madencilik yapan firmalara köylerimizi, ormanlarımızı, meralarımızı, yaylalarımızı, içme suyu kaynaklarımızı sömürge madenciliği yapan küresel güçlerin yerli işbirlikçisi taşeronlarına peşkeş çekerek bir yağmaya ortak oluyorlar. Hatta bu maden firmaların önünü açmak için onlar lehine devamlı kanun çıkartıyorlar. Onlar karşısında emir eri gibi el pençe divan duruyorlar. Sömürgeci maden firmalarından öyle bir güç alıyorlar ki, Giresun yüzölçümünün %85’i, Gümüşhane ilinin %93’ü maden alanı olarak ruhsatlandırıyorlar.
Artık vatan sevgisini değil de, şahsi çıkarlarını ön planda tutan, bu gibi yağmacı talancı zihniyette olanlarla bir hesabımız olacak… Bu küresel güçlere hangi işbirlikçi siyasi kişilerin hizmet ettiğini, bölgemize ihanet ettiklerini de gayet iyi biliyoruz, takip ediyoruz.
