Bu küresel güçler, satın aldıkları yerli işbirlikçi siyasetçiler ve taşeron firmalar vasıtasıyla yeşil doğamızın ve geleceğimizin kalbine zehirli baltaları ile saldırmaktadırlar.
Bu nedenle; bölgemizde yani cennet vatan topraklarımızda, yurttaşlarımızın geçim kaynağı, yaşam alanı ve geleceği olan yaylalarımızı, derelerimizi, ormanlarımızı, su kaynaklarımızı ve tarım alanlarımıza sahip olmak isteyen güçlerin uygulamaya koydukları planlara karşı çok dikkatli ve duyarlı olmalıyız
İşte bu güçlere karşı örgütlü mücadelelere katılarak güçlerimizi birleştirmek amacıyla Tirebolu Çevre Kültür ve Turizm Derneği olarak “Vahşi Madenciliğe Hayır” diyoruz.
1985 yılında çıkartılan maden kanunu yaklaşık 40 seneden beri 25 defa değişmiş, her değişiklik bu gibi maksatlı firmaların önü açılarak zenginliklerimizin peşkeş çekilmesine, doğamızın katledilmesine, insan, hayvan ve bitki sağlığının bozulmasına, küresel güçlerin ekmeklerine yağ sürülmesine fırsat verilmiştir.
MAPEG (TC Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü) raporlarına göre bugün bölgemizde gelinen son nokta felaketin habercisidir.
Ordu İli topraklarının Yüzde 83’ü,
Giresun İli topraklarının yüzde 85’i, bünyesinde ki Harşit Vadisinin % 94’ü
Gümüşhane İl topraklarının yüzde 93’ü (İlçe bazında Gümüşhane, Torul, Kürtün %100
Trabzon İli topraklarının yüzde 77’si
Maden sahası olarak ruhsatlandırılmıştır
Görüldüğü gibi küresel iklim değişikliği sonucu çok değerli olacak fındık, çay gibi tarım alanları, meralarımız, orman ve su havzalarının neredeyse tamamı küresel güçlerin amaçlarına hizmet için sofralarına ikram edilmiştir.
Dünyanın en iyi kalitede fındığın yetiştiği Tirebolu Karakaya bölgesinde Hark, Kuskunlu, Menderes, Karaahmetli, Ören köyleri ruhsatlandırılmış ve madenci firmalara ihale edilmiştir.
Doğankent’te Çatalağaç, Görele’de Soğukpınar ve Gürpınar ile Çanakçı’nın birçok köyleri de madenci firmalar tarafından paylaşılmıştır.
Bölgemizin yer üstü zenginlikleri, yeraltı maden kaynaklarından daha değerlidir. Yer üstü zenginliklerimiz yöre halkımızın geleceğidir, yaşam kaynağıdır. Gözünün feridir, yavrusudur.
Yeşilin cenneti bölgelerimizde, çok para kazanma hırsıyla, kural tanımadan yapılan her türlü madencilik faaliyetleri, zenginliklerimize göz dikmiş küresel sermayeye hizmet verenler, bizlerin nezdinde vahşi madencilik sıfatı alanlardır. Bu firmaların ülkemize, halkımıza, devletimize kazandırdıkları, kazandıklarının binde bir mertebesindedir.
İşte tam bu durumda Tirebolu Çevre Kültür Turizm Derneği, insan ve hayvan sağlığına kast eden, doğa talanına, çevreye zarar veren, asıl gayeleri gerçek madencilik faaliyetleri olmayan, vahşi madencilik yapan firmaların faaliyetlerine seyirci kalmayacaktır.