İlk tespitlere göre depremde 2 yurttaşımızın yaşamını yitirmis, 50’den fazla yurttaşımızınsa yararlanmıştır.
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi ve 12 Kasım 1999 Düzce Depreminin üzerinden geçen yirmi üç yılın ardından; Düzce’de yaşanan deprem yeni felaketler konusunda bir uyarı niteliği taşımaktadır. Tamamı deprem riski taşıyan ülkemizde büyük şiddette depremler yaşanmasına karşın; afetlere yönelik eğitim ve önlemlerin yetersizliği nedeniyle yurttaşlarımız yaşamlarını kaybetmeye devam etmektedir.
Oysa yapılması gerekenler
kolay. Ülkemizin maddi kaynakları , yetişmiş bilim insanları, nitelikli mühendisleri , yasaları ve bu yasaları tam olarak uygulayacak siyasi iradeye sahip yöneticileri var.
1) Güvenli yapı ve yaşam çevreleri oluşturulması için; bilimsel bir planlamaya dayalı olarak afet risklerinin azaltılması ve yapı stokunun iyileştirilmesi için kamu yararı doğrultusunda ve çevre değerlerini gözeten programların yurdumuzun tamamında hayata geçirilmesi,
2)Kaçak ve kuralsız yapılaşmayı özendiren, deprem ve afetlere karşı sorunlu yapılaşmaları yasallaştıran imar aflarından vazgeçilmesi,
3) Afet ve kriz koşullarında başarılı iyileşme süreçleri için alınacak önlemlerin bilimsel ilkeler ve gerçeklerle, toplum yararı gözetilerek oluşturulması,
4) Afet yönetimi hakkında geliştirilecek politikaların bilim insanlarını, meslek odalarını, akademik kuruluşları ve ilgili uzmanlıkları dikkate alarak oluşturulması
5) Vergilerimizle belediyelerde oluşturulan afet fonlarının amacına uygun kullanilmasi
Afetleri onlemek icin yeterlidir.
Teknik bir insan olarak
afetlerde kaybettiğimiz tüm yurttaşlarımızı saygıyla anıyor; yaralıların biran önce iyileşmesi diliyorum.
Mesleki uzmanlık ve toplumsal sorumlulugum kapsamında, doğal afetlerin tahribata ve can kaybına yol açmasının temelinde yer alan bilimsel kentleşme ilkelerine aykırı planlama ve kentleşme süreçleri karşısında mücadelemi sürdüreceğimi saygıyla halkımıza bildiriyorum.
Filiz GÖKÇE- Inşaat Mühendisi
Chp Eyüp Bld Meclis Üyesi