SAMET AYDIN

Tarih: 25.10.2023 20:21

FINDIKTA KIŞLIK BAKIM

Facebook Twitter Linked-in

Çünkü dünyadaki fındığın %69’u Türkiye’de üretilmektedir. Türkiye, dünya fındık ihracatında da ilk sırada olup, toplam ihracatın %61’ini gerçekleştirmektedir. Türkiye, bu avantajıyla dünya fındık fiyatlarında belirleyici rol oynamaktadır. Aynı zamanda fındık Türkiye ekonomisine sağladığı döviz girdisiyle de tarım ürünleri arasında stratejik bir öneme sahiptir. Ancak Türkiye’nin sahip olduğu dünya fındık sektöründeki hâkimiyetinin sürdürebilirliğinin sağlanması için ürün verimliliğinin artırılması gerekmektedir. Ne yazık ki ürün verimliliğinin düşük olmasından kaynaklı avantajlı durumumuzu gün geçtikçe Ermenistan, Yunanistan ve Gürcistan’ın, özellikle son yıllarda Azerbaycan ve Ermenistan’ın üretim alanlarını da artırmasıyla Türkiye’nin dünya sektöründeki bu üstünlüğünü sekteye uğratabileceği ön görülüyor. Ön görmekten bir yana bu gerçeklik hiç olmadığı kadar gerçek. Türk Milleti olarak biran önce değerlerimize (fındığımıza) sahip çıkmamız gerekli. Bunun için küçük dokunuşlarla büyük farklar yaratabilirsiniz. İlk dokunuş fındık hasat döneminin bitmesiyle başlar. Yenilenmeye başlamanın tam zamanıdır artık. Fındıkta yenilenme dediğimizde biz fındık üreticileri olarak ilk aklımıza gelen ‘’KIŞLIK BAKIMI’’ dır.

   Fındık tarımında kışlık bakım dediğimizde ilk aklımıza gelen güz ilaçlamasıdır. Hasattan sonraki ikinci haftayla başlayan Güz ilaçlaması; kozalak akarı, fosfor ve vitamin desteğiyle beraber her yıl daldan uygulanır. Fındık verimini arttırmanın diğer yollarından biri dekireç uygulamasıdır. Kireç uygulaması 2- 3 yılda bir defa Kasım- Aralık ayları arasındaki dönemde verilir. Dal uçları altındaki 40- 50 cm genişliğindeki banda serpilerek atılmalıdır. Kireç verilmeden verilen fosforlu gübre faydalı hale gelmez. Unutmamalıyız ki kireç ile kışlık gübre(TSP) aynı anda kullanılmamalıdır. Öncelikle kireç uygulamasını yapmalıyız daha sonra kışlık uygulamasını yapmak daha doğru olacaktır. Kasım ve Şubat ayları arasında fosforlu, potasyumlu gübreler 3 yılda bir fındık ocaklarının dal iz düşümlerinde açılacak 16- 32 adet 15- 25 cm derinliğe açılacak çukurlara eşit olarak konulup üzerleri kapatılmalıdır. Ayrıca fosforlu ve potasyumlu gübreler aynı anda kullanılabilir.  Unutmamalıyız ki fındık veriminde önemli katkıları olan budamanın bu aylar içerisinde yapılıyor olması, yenilenmenin bir diğer adımıdır. Uç budamasını, iç budamasını, yeni sürgünlerin temizlenmesi ve hastalıklı dalların ocak içerisinden çıkartılması önem arz etmektedir.. Fındıkta budamanın faydalarını şöyle sıralayabiliriz:

 · Düzgün ve kuvvetli taç oluşumunu sağlar, 

· Bitkilerin daha uzun süre verim çağında kalmasını sağlar, 

· Bitkilerin daha kaliteli meyve vermesini sağlar, 

· Verim artışı sağlar,

 · Bitkilerin daha iyi ışık almasını ve havalanmasını sağlar,

 · Tozlanma oranını arttırır, 

· Kök sürgünü temizliği yapılarak, bunların su ve besin maddelerini sömürmeleri engellenir, 

· Bakım, hasat, hastalık ve zararlılarla mücadele vb. teknik işler kolaylaşır,

 · Ağaç kısa sürede verime yatar,

 · Verim dalgalanmaları azalır 

Budamamızı yaptıktan sonra yapraklar döküldüğünde bordo bulamacı yapmamız bahçemizi bakteriyel virüslerden korumak adına atılacak en önemli uygulamalardan biridir. Bir diğer önemi de kök Çürüklüklerini ve budama yaptığımız bahçemize açtığımız yaraların kapanmasında önemli rol oynuyor.Üstte konuştuklarımızı yaptığımızı düşünerek. Kışlık bakımın bir diğer önemli konularından olan mikroelement gübreleri ve fermante edilmiş (ahır, tavuk gübresi, zuruf kompostu) verilmelidir. Yanmamış ahır gübresi ile hastalık ve zararlı etmenler ile yabancı ot tohumları bahçeye taşınarak sorun olabilmektedir. Mikroelement gübrelerin  bölgemizde özel olarak kullanımının yaygın olmaması birçok eksikliğe sebebiyet vermektedir olumsuzluklarından ziyade olumlu faydalarının öne çıkararak anlatmak daha doğru olacaktır. Bunların bazıları; fındıkta boş fındık oluşumunu önlemeye ve iç dolumu sağlamaya yardımcı olur. Bitki gelişiminde ve döllenmede artış sağlar. Karanfil ve püs oluşumuna yardımcı olacağı için  meyve tutumunu arttırır. 

Unutulmamalıdır ki bir anda hepsini yapabilmek ekonomik olarak gün geçtikçe masraflı hale geliyor. Periyodik bir takvim oluşturarak yıllara yayılmış bir uygulama yapmanın siz değerli üreticiler adına daha iyi olacaktır. Böylelikle dönemsel kayıplarınız minimuma inecektir.

                                                    2024 YILI ADINA BOL HASATLI BİR DÖNEM DİLEĞİYLE..     

                                                                                                       SAMET AYDIN


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —