Henüz yasa taslağı ortaya çıkmış değil. Açıklamalar, bu alanda geçmişte yapılan düzenlemeler ve uygulamalar; yapılmak istenilen çalışmanın geri planına ilişkin bir fikir veriyor.
Sosyal medyanın herkesin dilediği gibi kullanabildiği bir mecra olmaktan çıkartılacağı, kişilik hakkı ihlallerinin önüne geçileceği söyleniyor.
Zaten mevcut hukuk sistemimizde, sosyal medyada en çok işlenen suçlar olan hakaret ve tehdit gibi suçların, diğer suçlar gibi soruşturulup yargılaması yapılıyor.
Geçmişte Twitter’ın kapatılma sebeplerinin arka planı gözetildiğinde, Türk yargı yetkisinin tanınmadığı gerekçesi, gerçek bir gerekçe olmaktan uzak duruyor.
Sosyal medyayı yöneten küresel firmaların mahkemelerin istedikleri bilgileri vermedikleri yönündeki yakınmalar, ülkemize özgü bir durum değil.
Bu, küresel firmaların gücünü zayıf gördükleri ülkelere yönelttikleri genel bir tutum.
Sadece sosyal medyayı yöneten küresel firmalar değil, başta otomotiv olmak üzere diğer küresel firmalar da gerçek anlamda Türk yargı yetkisini tanımıyorlar.
Maalesef bu durum,uluslararası sermaye girişi adına görmezden geliniyor. Bu firmalar,ülkemizin değerlerini kullanarak gelir elde ediyorlar. Ancak yine de kendi kurallarını uyguluyorlar.
Sosyal medya konusunda yasal düzenleme yapılması gerektiği yönünde Diyanetin olaya müdahil oluşu gözetildiğinde, yapılmak istenilen düzenlemelerin arka planı ve çerçevesi de ortaya çıkıyor. AV. ATİLLA ÖZEN