Filiz GÖKCE

Tarih: 22.07.2021 13:38

SEL...

Facebook Twitter Linked-in

6 yurttaşımızi  kaybettik. Yakınlarına başsağlığı diliyorum.Yarali vatandaslarimiza da acil şifalar  temenni ediyorum.

Karadeniz  yöremiz  neden sürekli sel felaketi ile gündeme geliyor. Konuyu bir mühendis olarak irdelemek istiyorum. [17:08, 17.07.2021] filiz gökçe: Taşkınlar doğanın hidrolojik döngüsü olarak; buharlaşma, yağış, sızma, yüzey 
akışı ve yeraltı akışı aşamalarından meydana gelir. Taşkın bir yüzey akışıdır 
ve hidrolojik döngünün bir aşamasıdır. Bir akarsu havzasında meydana gelen 
taşkınların oluşum nedenleri: İklim, havzanın şekli, jeolojisi, topografı yapısı 
ve eğimi, toprak yapısı, yeşil alan ve bitki örtüsüne bağlı temel nedenlerdir.
Taşkınların doğal afet haline gelmesinde en büyük etken, insan kaynaklı 
oluşumlardır. Bunlar plansız ve yanlış arazi kullanımı, çarpık yapılaşma, tarım 
alanları ile orman ve yeşil alanların yok edilmesi, hızlı şehirleşme, havza ve 
dere yatakları ile taşkın alanlarında yapılaşma ve benzeri diğer oluşumlardır.
[17:10, 17.07.2021] filiz gökçe: Türkiye, Dünyanın kurak ve yarı kurak bölgesinde yer aldığından büyük 
bir bölümünde yarı kurak iklim yaşanır. Bu iklim tipinin özelliği çok yağış 
geçen bir dönemi, bol yağışla geçen dönemin izlenmesiyle kütle hareketinin 
meydana gelmesine neden olur. Uzun süreli ve bol yağışın olduğu nemli 
iklim bölgelerimizde kütle hareketleri sık görülür. Genellikle bu iklim 
özelliklerine sahip Karadeniz Bölgesidir. Türkiye Arazi Varlığı (Toprak-Su 
1978) Raporunda; Türkiye’de kütle hareketlerinin en fazla olan bölgenin 
Karadeniz Bölgesi olduğu ve bu bölgenin % 89’nun heyelana duyarlı olduğu 
belirtilmiştir  Bir mühendis olarak  görüşüm; karadeniz bölgemizdeki  sel felaketlerine önlemede 《 yeni  bir politik anlayış geliştirememiş ve teknolojik imkanlari yeterince kullanamıyor oluşumuz》 en büyük etken olduğunu düşünüyorum. 
Konuyu fazlaca uzatmadan tedbirlerden kısaca bahsetmek isterim.1) Su yapılarının projelendirilmesi ve ekonomik 
analizinde, sel ve taşkın zararlarının önlenmesinde, yerleşim politikası gibi 
önemli politikaların çözümünde akarsu havzalarının taşkın karakterlerinin 
bilinmesinin gerekir.
2)Doğru arazi kullanım politikaları geliştirilmek icin üniversitelerimizden destek alınmalıdır.
3) Hidro-meteorolojik 
gözlem ağlarıyla, meteorolojik radarlarıyla, otomatik yağış istasyonlarıyla 
doğru ve erken tahminler yaparak, erken uyarı sistemleriyle sel riskini 
minimize edilebilir.4)İmara açılmış veya açılacak alanlarda, gecekondu bölgelerinde, ıslahı 
yapılmamış akarsu yataklarında, yapılacak olan taşkın önleyici tesislerin; 
Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından projelendirilmesi veya belediyelerce 
hazırlanan projelerde Devlet Su İşleri’nin görüşleri alınmalıdır.5) Çay, dere ve nehir yatakları ve denize birleştiği alanlar; düzenli temiz tutularak 
açık olmaları sağlanmalıdır. Bu yatakların; denize olan mesafeleri kısaltılıp, 
uygun eğimler verilmeli, denize yapılacak dalgakıranlarla denizin olumsuz 
etkisi kontrol edilmeli ve taşkın sularının kısa sürede deşarjı sağlanmalıdır. 6) Akarsu havzalarının taşkın sahasında kalan alanlarında, yapılaşmalara 
kesinlikle izin verilmemelidir  Akarsu havzaları sıkı denetim 
altına alınmalı ve 《Akarsu Havza Koruma》sistemi oluşturulmalıdır. 7) Akarsu yataklarının doğal dengesi korunmalı, akış kesitleri değiştirilip 
daraltılmamalıdır.
Dere yataklarında, yatak stabilitelerinin temelini bozacak ve kıyı oyulmalarına 
neden olacak şekilde kum ve çakıl ocaklarının açılması ve kontrolsüz aşırı 
malzeme alımları önlenmelidir. 8)Akarsu havzasına yapılacak köprüler; yeterli açıklıkta ve yükseklikte olmalı, 
ana yatağa zarar vermeyecek şekilde tasarlanmalıdır.
9)Büyük taşkınların oluştuğu yüksek eğimli akarsu havzalarında, erozyonun çok  olduğu iri taneli sediment ve ağaç taşıyan çay ve dere yataklarında yol geçiş 
yapısı olarak kemer köprü tipleri tercih edilmelidir. 
10) Taşkına maruz akarsu yataklarının yol geçiş yapılarının mimari tasarımında, 
özellikle hidrolojik tasarım başta olmak üzere genel olarak; emniyet, ekoloji, 
estetik ve ekonomik kriterler de dikkate alınmalıdır. 11) Bölgede yasayan halkımız erken uyarı sistemi ile  önceden  ikaz edilmelidir. Kıymetli yurttaslarimiz  
Siyasetçilerimizin görevi çamurlu  çizmelerle  sel bölgesini gezmek değildir.
Olayın  meydana gelmesi önlemek için meslek odaları, üniversiteler ile işbirliği yapmaktır.
Ülkemizin köklü kurumları olan  DSI ile istişare yaparak noksan hususların giderilmesini sağlamaktır. 

Bu güzide  bölgemizin sel felaketlerine değil,  doğası, denizi, tarihi ve değerleri ile anılmasıdır.

Saygı ve sevgilerimle

Filiz GÖKÇE 
Inşaat Mühendisi 
CHP Eyüp Belediyesi Meclis Üyesi


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —